Ülkemizde üne kavuşan çok sayıda Erzurumlu ünlü isimler olduğunu söyleyebiliriz. Bu ünlü isimlerden bazıları sporcu, bazılarıysa sanatçı, kasap, alim, yapımcı, oyuncu, milletvekili ve devlet adamıdır…
Lokantacı ve kasap olan Nusret Gökçe, 1983’te doğmuştur. 4 kardeşi olan Nusret, mesleğe 6. Sınıfta okulu bırakarak başlamıştır. Dünyanın en tanınmış Türkleri içinde yer alıyor. Özellikle de “Salt Bae” akımıyla birlikte dünya Nusret’i tanımıştır. Başta İstanbul, Dubai, Bodrum ve New York olmak üzere yurtiçinde ve dışında pek çok şehirde ünlü girişimcinin “Nusret Steak House” adında restoran zincirleri bulunuyor.
Edirne ilimizde 1969 senesinde Acun Ilıcalı dünyaya gelmiştir. Acun Ilıcalı’nın kökenleri Erzurum Aziziye ilçesine dayanıyor. Lise öğrenimini Kadıköy Anadolu’da tamamlamıştır. İstanbul Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünden mezun olan ünlü televizyoncu, 20 yaşından önce ilk evliliğini yapmıştır. Bu evlilikten 1 tane çocuğa sahip olan Ilıcalı’nın ilk televizyonculuk deneyimiyse, Show TV’nin Beşiktaş muhabirliğidir… 4 sene de “Acun Firarda” isimli televizyon programıyla izleyicilerin karşısına çıkmıştır. 2006’daysa kendine ait ACUN MEDYA’yı kurarak, ününü daha da artırmıştır. 2013’teyse TV8 kanalını satın alıp, kariyerini daha da geliştirmiştir. Özellikle Survivor, O Ses Türkiye Yeteneksizsiniz Türkiye gibi programlarıyla başarısına başarı katmıştır.
Erzurum Aşkale’nin Dallı Köyü sınırlarında 1945 senesinde Arif Sağ doğmuştur. 14 yaşına gelinceye denk Erzurum’da aşıklık geleneği ile ilgili deyişler söylemiştir. Sonrasında da İstanbul’a gelip Aksaray Musiki Cemiyeti’ne kaydolup Nida Tüfekçi’den dersler almıştır. 1963 yılındaysa ilk plağını çıkarmıştır. 1965’te de TRT İstanbul Radyosunda bağlama sanatçısı görevine getirilmiştir. O dönemlerde sanatçı, 20 sene sürecek 45 plak ünlülerinden olmuştur. 200 üzerinde besteyle 50 civarında da plak yapmıştır.
1975 İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı kurulduğunda eğitici olarak çalışmıştır. 1982 yılındaysa kendine ait çalışmalar yapabilmek için konservatuvarda eğitim verme görevinden istifa etmiştir.
1987-1991’de de Ankara milletvekilliği görevini yapmıştır. 1996 senesindeyse, Almanya Cumhurbaşkanlığı desteğini alarak, Köln Filarmoni Orkestrası ile bağlama çaldı. Özellikle Bağlamayla birlikte Anadolu miziğini Arif Sağ çok güzel dünyaya tanıtmıştır. İspanyol vatandaşı olan ünlü gitarist Tomatito’yla birlikte 2000 senesinde 12 tane Avrupa kentinde konserler vermiştir. Arif Sağ, Erdal Erzincan ile “Bağlama Metodu” isimli kitap yazmıştır.
Annesinin tarafı Erzurumlu olan Selçuk Yöntem, 1953’te İstanbul’da doğdu. Sunuculuk ve oyunculuk yapan Selçuk Yöntem, 1976 Ankara Konservatuvarı mezunudur… 1994’te “Aşağıdakiler” oyununu yöneterek, ün kazanmaya başlamıştır. “Peynirli Yumurta” isimli oyunuyla da en iyi erkek oyunculuk ödülüne layık görülmüştür. Kurtlar Vadisi, Bugünün Saraylısı, Deli Dumrul ve Aşk-ı Memnu gibi dizilerle gündemde kalmayı başarmıştır. Kenan Işık’ın rahatsızlanmasından dolayı “Kim Milyoner Olmak İster” isimli yarışmada sunuculuk yapmaya başlamıştır. Aynı zamanda “Milyonluk Resim” isimli programda da sunuculuk yapmıştır.
1895 yılında Erzurum’un Hınıs ilçesinde ünlü siyasetçi doğmuştur. 1960 Darbesi sonrasında kurulan Milli Birlik Komitesi’nin başkanlığını Cemal Gürsel yapmıştır. Ayrıca Cemal Gürsel Türkiye Cumhuriyeti’nin de 4. Cumhurbaşkanı unvanına sahiptir… 1. Tümen’de gösterdiği üstün başarılar sonucunda kıdem zammıyla birlikte ödüllendirilmiştir. Büyük Taarruz ’da bizzat görevde yer aldığından dolayı da İstiklal Madalyası ve Harb Madalyası ödüllerine layık görülmüştür.
1960’da Erzurum İspir’de dünyaya gelen ünlü hekim ve siyasetçi Recep Akdağ, 22-23-24. Dönemlerde Erzurum Milletvekilliği görevlerini yapmıştır. Ayrıca 58-59-60-61. Hükümetlerinde de Sağlık Bakanlığı görevini icra etmiştir. 6 çocuğu olan Akdağ, İngilizceyi çok iyi biliyor. 18 Kasım 2002- 24 Ocak 2013 tarihleri arasında Sağlık Bakanlı olarak hizmetler vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı görevine 4 defa aralıksız getirilen ilk bakan unvanına sahiptir.
28 Ocak 1927 yılında Erzurum İspir’in Gaziler Köyünde Eşref Kolçak dünyaya gelmiştir. Eşref Kolçak’ın annesi aslen Rus kökenli ve Katya ismine sahipken sonrasında Hateme ismini almıştır. Eşref Kolçak 1941’de İstanbul’a göç edip, Sultanahmet Sanat Enstitüsü’ne kayıt yaptırmıştır. Enstitüyü bitiremeyen Eşref Kolçak, ayakkabı tamirciliği, marangozluk tarzı işlerde geçimi sağlamaya çalışmıştır. Atilla Revüsü’nde Eşref Kolçak 1944’te, 1945’teyse Ses Opereti’nde sahnenin tozunu yuttu. İlk filmiyse 1947 yılına ait olan Eşref Kolçak, sanatçılık döneminde 180 tane sinema filminde görev almıştır. Aynı zamanda çok sayıda yine televizyon dizilerinde de roller aldı. Eşref Kolçak ayrıca pop müziğin ünlü seslerinden Harun Kolçak’ında babası oluyor.
18 Nisan 1966 yılında İstanbul’da doğan Mesut Yar, televizyonculuk ve gazetecilik görevlerini yaparak kendini bizlere tanıttı. İstanbul Üniversitesi Protoshistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümünden mezun olan Mesut Yar, müzecilik ihtisasını da yine okuduğu okulda yapmıştır. 1985 senesinde gazetecilik mesleğine ilk stajyer muhabirlikle başlamıştır. Köşe yazarlığı, editörlük gibi hizmetlerde yapan Mesut Yar; Hürriyet, Star, Posta Sabah gazetelerinde de çalışmıştır. Kanal E’yi kuran kişilerin içinde yer alan Mesut Yar 1994 yılında, ilk ihtisas talk showu olan By Night programını yapmıştır.
Number One TV, Cine 5, Show TV, ATV, Star TV, Kanal 6 ve HBB TV ulusal kanallarında da sunuculuk, anchormanlık ve yapımcılık görevlerini üstlenmiştir. ATV Avrupa, Kanal 1 ve Türkçe TV kanallarında genel müdürlüğünü yapmıştır. Mesleğiyle alakalı olarak edebiyatla da her daim yakın ilişkisi Mesut Yar’ın olmuştur. Şiir, röportaj, hikâye kitapları yayınlayarak da Mesut Yar ününe ün katmıştır. Mesut Yar’ın sunduğu Burada Laf Çok ve Televizyon Hastası programlarının özellikle sevenlerinin çok olduğunu söyleyebiliriz.
1966 yılında Erzurum’da doğan İbrahim Erkal, 2017’de de İstanbul’da hayata gözlerini yummuştur. Ouncu, söz yazarı, şarkıcı ve besteci olan Erkal, 1986 senesinde Kalender Ordu Evi’nde askerliğini yapmıştır. İbrahim Güzelses ismi ile 1984 Erzurum Türküleri-Sarhoş Baki albümünü çıkarmıştır. İlk ses getiren albümüyse, 1994 yılında Tutku ismiyle çıkmıştır. Yine aynı dönemde Galatasaray Kulübü için “Ölümüne Cimbom” adlı bir albüm yayınlamıştır. Erkal’ın “Sıra bende-Aklımdasın” albümüyse 1995 yılında çıkmıştır.
İbrahim Erkal’ın 1996’da çıkardığı “Gönlünüze Talibim” 3. Albümüdür… Bu albüm “Unutmayacağım” isimli şarkıyla çıkış yapmıştır. Dilden dile dolanan “Canısı” şarkısı da bu albüme aittir diyebiliriz. “Canısı” isimli diziyle ünlü şarkıcı 1997 yılında Show TV’de izleyiciyle buluşmuştur. 1998 senesindeyse “Sırılsıklam” adlı albümü çıkarmıştır. “Sırılsıklam” adlı diziyle Show TV’de 1998’de izleyicilerle buluşmuştur. 5. Albümse “De Get’tir ve 2000 yılında çıkmıştır. “De Get Dünya” özellikle müzik severler tarafından çok sevilen bir parçadır… “Nasıl Sevmiştim, Seviyorum mu Ne, Alem Bozulmuştur” şarkıları da aynı albümde yer almakla birlikte klipte çekilmiştir. 2001’de “Su Gibi” adlı albümüyle şarkıcı sevenlerinin karşısına çıktı. 2002 yılında 7. Albümü “Aşkname”, 8. Albümü “Gönül Limanı-2004”, 9. Albümü “Yüreğinden Öpüyorum-2006”, 10. Albümü “ Aranağme-2008”… İbrahim Erkal 2011 yılındaysa “Burnumda Tütüyorsun” adlı son albümünü piyasaya sunmuştur.
İbrahim Erkal’ın çoğu seslendirdiği şarkıların söz ve müzikleri sadece kendisine aittir… Ünlü şarkıcı albümlerinde anonim eserlere de aynı zamanda yer vermiştir. Gökhan Özen, Zara, Zeynep, Erdinç Şahin, İzzet Yıldızhan, Burhan Çaçan, Yudum, Ceylan, Vahdet Vural, Hülya Avşar, Mine Koşan, Murat Yıldız, Metin Şentürk, Murat Yıldız, İbrahim Tatlıses, Soner Arıca, Ferman Toprak, Ayhan Aşan gibi isimlerde Erkal’ın şarkılarına yeniden yorumladılar…
1838 yılında Erzurum’da Osmanlı’nın ünlü siyasetçisi Mehmet Said Paşa dünyaya gelmiştir. II.Abdülhamid’in saltanatı esnasında 7, 2. Meşrutiyet zamanında da 2 defa toplamda 9 sene sadrazamlık yaptı. Kendi zamanında ki öbür Said Paşalardan farklı olarak Şapur Çelebi ya da Küçük Said Paşa adlarıyla anılmaya başlamıştır. Mabeyn Başkatibi Said Bey şeklinde gençliğinde lakaba sahipti… Rakibi olan Kamil Paşayla beraber II. Abdülhamit zamanının da aynı zamanda simge isimlerinden olmuştur. Meşrutiyet sonrasında da Kamil Paşa’yla beraber rakip 2 siyasi zümrelerden bir tanesinin liderliğini üstlendi. Sadrazamlığının son zamanlarında 2 defa Meclis-i Mebusan’da yer alan İttihat ve Terakki grubunda Sait Paşa’yı desteklemişlerdir. 1912 yılında son sadrazamlığını İttihat ve Terakki’yle karşı karşıya kalarak askeri muhtıra ile geçirmiştir. Entrikacı oluşu, üstün zekâsı ve kuşkuculuğuyla aynı zamanda ünlenmiştir.
1868 yılında İstanbul’da doğan ünlü Türk bürokrat, yazar, spor yöneticisi, siyasetçi ve çeirmen olan Ahmet İhsan Tokgöz mülkiyeden mezun olmuştur. Üç çocuğu olan Ahmet İhsan Tokgöz şu görevlerde yer almıştır:
Yukarıda saydığımız görevlerin haricinde spor ve futbol yazarlığı da yapmıştır. Hatta Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nde de ilk başkanlık görevine getirilmiştir. Ülkemize Jules Verne eserlerini çevirerek ilk kez tanıtan isim olmuştur.
1901 yılında günümüzde ki ismiyle Uzundere’de doğmuştur. Resmi ismi Ahmed Halil olan ünlü bilim adamı, Fındıkoğulları ailesinin önde gelen isimlerinden olan Halil Fahri Bey’in oğlu olduğunu Ziyaeddin’in söyleyebiliriz. Halil Fahri Bey’de Öşkvank’ta 1860’da doğmuştur. Çeşitli yerlerde Halil Bey kadılık görevinde bulunmuştur. 1916 senesinde de Halil Fahri Bey dünyaya gözlerini yummuştur. 1865 yılındaysa annesi Fatma Zehra Hanım Tortum Dikyar’lı da doğmuştur.
2. Dünya Savaşı esnasında Hacca gittiğinde Hicaz bölgesinde ölmüştür. Doğu Anadolu’da ki göç ve savaş olayları birde babasının memuriyet görevleri yüzünden Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu devamlı şehir değiştirmek zorunda kalmıştır. Babasının memuriyet görevinden dolayı ünlü bilim adamı ilköğrenimine Hakkâri ve Erzincan’da devam etmiştir. Malatya İdadisi (ilkokul) sonrasında da Kayseri Sultani Lisesi’nde öğrenim hayatına başlamıştır. İstanbul Gelenbevi Sultanisinde de lise eğitimini sürdürmüştür. Gelenbevi Lisesi 10. Sınıfındayken Ziyaeddin’den büyük yaşta olan sınıf arkadaşları askere alınmıştır. Bu yüzden de sınıfta 3 kişi eğitime devam etmiştir. 3 çocukla eğitimin sürdürülemeyeceğini bahane eden okul yönetimi sınıfı kapatmıştır.
1775 Erzurum Tanbura’da doğan Erzurumlu Emrah, Tokat Niksar’da da 1854 yılında vefat etmiştir. Ünlü Türk halk şairi, Kastamonu’yla Sivas şehirlerinde uzunca zaman kalmıştır. Hatta Erzurumlu Emrah’ın Dertli’nin korumasını yapan Alişan Bey’e de sığındığı da kaynaklarda yer alıyor. Bir arada İstanbul ve Sinop illerine de gittiği söylenmektedir. Medresede eğitim görmesi sebebiyle de klasik şiirin üzerinde yoğunlaşmıştır. Nedim, Fuzuli ve Baki gibi ustalardan da ilham almıştır. Nakşibendi Halidi kolundan olması sebebiyle de, tasavvuf öğelerini de şiirlerine aynı zamanda yansıtmıştır. Erzurumlu Emrah’ın koşmalarında genel anlamda; Gevheri ile Aşık Ömer’i görmek mümkündür… Aşık geleneğinin baskın şekilde hissedildiği koşmalarında da dili oldukça profesyonel şekilde kullandığını söyleyebiliriz.
1913 ve 1914 yıllarında Divan ismiyle aruzla yazılan şiirlerini Erzurumlu Abdülaziz bastırmıştır. Hece ölçüsü ile yazdığı şiirlerini de Çetin Eflatun Güney’le Eflatun Cem Güney kitaplaştırmışlardır… Semaileriyle de ünlü halk şairi sevenlerinin kalbinde taht kurmuştur. Önce ki dönemlerde halk edebiyatını benimsemiş olan Erzurumlu Emrah, divan edebiyatı tarzında da şiirler yazmıştır. Yaşamıyla ilgili bilgilere Erzurumlu Emrah’ın halktan halka dolaşan söylentilerle ulaşılmıştır. Aynı şekilde eserleri de dilden dile dolaşmıştır.
Babası Erzurum’da hakimlik görevini icra ettiği dönemde 1944’te doğmuştur. Çocukluğu babasının mesleği nedeniyle Anadolu’nun farklı yerlerinde geçmiştir. Bursa Erkek Lisesi mezunu olan ünlü tiyatro sanatçısı, yine o şehirde mesleğe başlama adımlarını atmıştır. Bursa Halkevi Oda Tiyatrosu’nda tiyatro eğitimi almıştır.
Sonrasında da Haldun Dorman Tiyatrosu’nda çok fazla oyunda rol aldı. 1971’de de İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nden mezun olmuştur. Ondan sora ki senede yeni kurulmuş olan Poyrazoğlu Tiyatrosu’na geçiş yapmıştır. 2 sene burada oynayan Alpay İzer, sonrasında da Gariban Şakir’de rol almıştır. Genellikle erotik filmlerde oynayan sanatçı, “Bitirimler Sınıfı” Selim rolüyle tanınmıştır. Daha sonra ki dönemlerdeyse komedi ve dram türünde filmlerde rol almıştır. 1976 ve 1979 yılları arasında sinemaya ara veren oyuncu, tek 2 sinema filminde rol almıştır. Ali Poyrazoğlu-“Darısı Başınıza”, Levent Kırca-“Ne Olur Ne Olmaz” isimli mini filmlerde de rol almıştır. “Bekçiler Kralı”, “Devlet Kuşu”, “Umudumuz Şaban”, “Zübük” gibi filmlerde de Alpay İzer rol almıştır. Bu filmlein arkasından sinemaya ara verip, tiyatroya yönelmiştir.
Akbank Çocuk Tiyatrosu’nda ve Aydemir Akbaş’ın kurduğu tiyatroda da uzun zaman çalışmıştır. Parodiler yazarak bunların bazılarında da rol almıştır. 1986 yılının ünlü dizilerinden Perihan Abla’da da Kahveci Saffet’i canlandırmıştır. Yaşamının son demlerindeyse tekrar Akbaş Çocuk Tiyatrosu’yla Poyrazoğlu Tiyatrosu’nda sahneye çıkmıştır. 1989 yılındaysa akciğer kanserinden hayata gözlerini yummuştur.
Erzurum’da 21 Ekim 1944 yılında gözlerini dünyaya açmıştır. İzmir Namık Kemal Lisesi Mezunu olan Özkan Mert, Ankara Üniversitesi Dil Tarih -Coğrafya Fakültesi Urdu dilleri ve Sinoloji Bölümü’nden de mezundur… Memur olarak belirli süre çalışan Özkan Mert, 1970’li dönemlerde “Kuracağız Her Şeyi Yeniden” isimli kitabından dolayı hapis cezasına çarptırıldı. Bu yüzden Özkan Mert yurtdışına gitmiştir. İsveç’te film, drama ve tiyatro eğitimleri görmüştür. İsveç Devlet Tiyatrosu’nda Türkçe Yayınlar Bölümü’ndeyse sunuculuk ve program yapımcılığı yapmıştır. Halkın Dostları, Evrim, Ant, Türk Solu, Devrim ve Dönem gibi dergilerde de şiirleri basıldı. İkinci Yeni’ye has duyarlılıkta ve biçimde ilk şiirlerini yayınladı. Bohem, savruk yaşam tutkusu, yabancıl duygularını şiirlerine yansıtmıştır. 1970 yılında İsmet Özel, Süreyya Berfe ve Ataol Behramoğlu’nun başlatmış olduğu çıkış hareketlerine katılmıştır. Toplumcu ve gerçekçi şairlerin içinde yer almıştır. Gençliğe ve geleceğe umut veren, kabına sığmayan, yaşama sevinci olan, ülkeye-halka ilgili şiirleriyle dikkat çekmiştir. Tema, metafor ve benzetme özellikleriyle şiirleri aynı zamanda dikkat çekiyor.
Erzurum Pasinler’de 10 Şubat 1944 yılında Refik Durbaş doğmuştur. İzmir’de lise öğrenimini tamamlayan gazeteci, İstanbul Üniversitesi Eebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü tamalayamadan ayrılmıştır. 1965-1968 yıllarındaysa çeşit çeşit yerlerde çalışmıştır. Cumhuriyet ve Yeni İstanbul gazetelerinde de düzeltmenlik yapmıştır. Ege Ekspres gazetesinde sanat sayfalarında ilk şiiri yayınlanmıştır. Sanat Olayı, Devinim, Papirüs, Gösteri ve Soyut dergilerinde ki şiirleriyle de dikkat çekmiştir. 1972-1974’te de “Yeni A” dergisi yazı işleri müdürlüğü görevini icra etmiştir. Gazetelerde de aynı zamanda sanat sayfalarını yayınladığını söyleyebiliriz. 1992 senesindeyse Cumhuriyet Gazetesinden mezun olmuştur. Çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yapmıştır. İkinci Yeni etkisiyle şiire başlayan yazar, zaman içinde toplumcu eserler vermeye başlamıştır. Kendine has benzetmeleriyle ve diliyle varlığını, tavrını net ortaya koymuştur. Günlük konuşma diliyle birlikte ustaca eski kelimeleri de şiirlerinde kullanmıştır.
1933 yılında Erzurum’da doğmuştur. Robert Kolejini bitirmesiyle birlikte Alya Algan’la evlenmiştir. 1951-54 senelerinde Fenerbahçe Basketbol Takımında oynamıştır. Maden Mühendisliği eğitimi almak için eşiyle gittiği Amerika’da Actor’s Repertuary Theatre, New York Actor Studio sahne eğitimleri almıştır. Ameka’da profesyonel anlamda çok fazla oyunda oynamıştır. Ülkemize dönünce de Şehir Tiyatrolarında görev almıştır. “Karanlıkta Uyananlar, Kız Kulesi Aşıkları, İstanbul Macerası, Karanfili Kadın” filmlerinde de rol almıştır.
1926 yılında Erzurum’da doğup, 1998’de de İstanbul’da vefat Erol Taş etmiştir. Kötü adam rolleriyle tanınan Erol Taş, 2 yaşındayken babasının ölmesi üzerine annesiyle beraber İstanbul’a gelmiştir. Ailesine maddi yönden yardım etmek için öğrenim hayatını yarıda bırakmıştır. Tezgâhtarlık, hamallık gibi işlerde çalışarak ailesine yardımcı olmuştur. 1947 yılında İstanbul’la birlikte Türkiye boksör 2. ‘si olmuştur. O sene askere gitti 3 sene askerde kalarak döndüğünde de iplik fabrikasında çalışmıştır. Sinema dünyasında kötü adam diye tabir edilen Erol Taş, aynı zamanda her rolünde hakkını vermiştir. Özellikle zaman zaman iyi rolleriyle de seyircileri etkilemiştir.
1703 yılında Erzurum Hasankale’de Erzurumlu İbrahim Hakkı hz. dünyaya gelmiştir. Marifetname’yi kaleme alan ünlü Mutasavvıf alim annesini ve babasını küçük yaşlarda kaybetmesinin ardından belirli süre amcasının yanında yaşamıştır. 1747’de İstanbul’a gidip orada Sultan I. Mahmut’la görüşmüştür. Tekrar Erzurum’a giden ünlü alim, bilimsel ve dini konularla hayatı boyunca ilgilenmiştir. 1780’de rahatsızlanıp hayata gözlerini yummuştur. Siirt Tillo’da gömülen Erzurumlu İbrahim Hakkı; sosyoloji, astroloji, din, psikoloji, fizik gibi konularla ilgilenmiştir. Tasavvufi ve fen bilimleriyle ilgili genişçe bilgilerin yer aldığı Marifetname yalın bir dile sahiptir… Marifetname’yi ünlü alim 400 kaynaktan yararlanarak yazmıştır.
T.C.nin 5. Diyanet İşleri başkanı olan Ömer Nasuhi Bilmen, 1982 yılında Erzurum’da doğmuştur. 30 Haziran 1960’da Diyanet Başkanlığı görevini Türkiye Cumhuriyetinin yapmıştır. 1 yıl sonra da emekliye ayrılarak 1971’de vefat etmiştir. İlköğrenimine Ahmediye Medresesi müderrisi Abdülrezzak İlmiyle başlamıştır. 1908 senesinde İstanbul’a gelerek Fatih Dersiamlarında Tokatlı Şakir Efendi’nin derslerine katılıp, icazet almıştır. Medresetül Kuzat’a girerek burada da 4 sene hukuk eğitimi almıştır. 1912’de açılmış olan ruus imtihanını da kazanmıştır. Fatih dersiamlarına katılarak, Sahın Medresisinde, Fatih Camiinde, Dar-uş-Şafaka’da da dersler vermiştir. Yüksek İslam Enstitüsü’nde ve İstanbul İmam Hatip Okulu’nda usul-i fıkıh, ilmi kelam dersleri de aynı zamanda vermiştir. Temyiz Mahkemesinde Şer’iyye Dairesi Mümeyyizliği görevini de yapmıştır. 1941’de İstanbul Müftülüne seçilmiştir.